Blog

Paylaş
Yazar : Birebir İngilizce

Nasıl Öğreniyoruz?

"Önce grameri halledeyim de, speaking hallolur bir şekilde" diyorsanız bu makaleyi mutlaka okumalısınız.

İngilizce öğrenme sürecinde öğrencinin yaşı farketmeksizin uygulanması ve alışılması gereken yeni bir düzen vardır. Öğrettiğimiz bu düzen; öğrencinin edineceği yeni alışkanlıklar, ingilizceyi bir ders olmaktan çıkarıp, bir kültür olarak öğrencinin hayatına almasını hedefler. Bunu nasıl yaptığımızı kısaca açıklayacak olursak:
İngilizceyi ne için ve ne kadar zamanda öğrenmek istediğiniz konuşulup, bir plan yapılır. Sınav ingilizcesini ayrı tutarak, ilk öğrenilmesi gereken şey hedef dilin kültürüdür.

Yeni bir dil öğrenmekte olan bir insanın ilk algılaması gereken konu o dilin kültürüdür. Dil; canlı, yaşayan ve süren bir olgudur. Kuralları çerçevesinde zaman içinde evrilebilir, gelişebilir veya ölebilir. Bu sebeple hemen bir gramer kitabı alarak ezber yapmaya çalışmanın neden işe yaramadığını biraz da olsa anlayabilirsiniz. Okullarda öğretilen veya kurslara gidilerek öğrenilmeye çalışılan ingilizcenin başarısız olmasının ana sebebi budur. Başarılı olabilmek adına, hedef dili olabildiğince hayatınıza alın. O dilde şarkılar dinlemek, haber kanallarını takip etmek, filmler ve diziler izlemek ve benzeri uygulamalarla başlayın ve kendinizi o dili duymaya, o dilin yaşantısına alıştırın. “Peki buraya kadar problem yok, sonrasında nasıl konuşmaya başlayacağım?”

“Anlayabiliyorum ama konuşamıyorum.” Noktasında takılıp kalmamak için öğrenime en başında anlattığımız şekilde başlamış olmak ve yazılı çalışmalarla desteklemek gerekir. Şimdi sırada gramer çalışmaları var. Öğretmeniniz tarafından verilen kitaptan yapacağınız alıştırmalarla, girdiğiniz yolu sağlamlaştırarak temelinizi atıyorsunuz. Burada dikkat edilmesi gereken tek husus, bunun kağıt üzerinde kalmaması. Öğrendiklerinizi söze dökün. Yanlış telaffuz zaman içinde doğrusunu duydukça düzelecektir, buna takılmayın. Kelime bilginiz hem her öğrencimize ayrı olarak hazırladığımız müfredat çerçevesinde izlediğimiz kitapla hem de izlediğiniz diziler ve filmler, okuduğunuz kitaplar ile gelişecektir. Zaman verin kendinize, acele etmeyin. Unutmayın ki herhangi bir dilde günlük yaşantınızı sürdürebilmek için ortalama 1500 kelime bilmeniz gerekiyor. Bunları bir ayda ezberleyip unutabilirsiniz, veya süreç içinde gerçek öğrenim sağlayarak unutmayacağınızdan emin olabilirsiniz.

 

“Önce grameri halledeyim de, speaking hallolur bir şekilde.” yanılgısına düşmeyin. Öğrendiğiniz yapının pratiğini o anda yapmaya başlayın. Yazma, okuma, dinleme ve konuşma olarak dört yeteneğe ayrılarak öğretilse de, bu yeteneklerin öğreniminin aynı anda gerçekleşmesi, kümülatif olarak devam etmesi gerekir.

Günümüzde göz ardı edilmemesi gereken nimetlerden başka bir tanesi de teknoloji. Voscreen, Duolingo, Busuu gibi uygulamalar tekrar yapmanızı kolaylaştırır. Bu da bir sonraki önemli konu.

Genç veya yetişkin olmanız öğrendiğiniz dile zaman ayırma noktasında bir fark yaratmıyor. Gençlerin ödevleri, sınavları, kursları varken yetişkinler çalışıyor. Bu yüzden her gün düzenli olarak belirli bir vakit ayırmayı planlayıp, günün yorgunluğu üstüne çöktüğünde veya son dakikada çıkan işler yüzünden eve geç gittiğinizde, planınızdan şaşarak öğrendiğiniz dili çalışamayıp demoralize olmaktansa, kendinize haftalık hedefler koyun. “Derslerim haricinde, ben bu hafta ingilizceye 4 saat ayıracağım.” hedefini ister günde yarım saat çalışarak her gün, ister iki günde bir birer saat çalışarak, ister bir gün yarım saat iki gün sonra bir saat ayırarak gerçekleştirin. Burada önemli olan hedefinizden şaşmamış olmak. Unutmayın ki “tekrar” demek her gün demek değildir. “Üç günde bir” de bir rutindir.

Kendinizi kalıplara sığdırmaya çalışarak boğmayın. Dil öğrenmek keyiflidir, bunu olması gereken hale getirecek doğru eğitmenler ve tekniklerle her dil öğrenilebilir.

 

EĞİTİM BAŞVURU FORMU

Lütfen aşağıda istenilen bilgileri doğru ve eksiksiz bir şekilde girip gönderiniz.

Lütfen telefonunuzu dik konuma getiriniz.